Yıkılan Buca Cezaevi toprağının akıbeti hakkında AKP İktidarı ile İzmirliler ortasındaki tartışma alevlendi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, yaklaşık 80 bin metrekare alanı yapılaşmaya açma planına karşı bir yandan hukuk gayreti başlatılırken, başka yandan da demokratik direniş aksiyonları sürat kazandı.
“ÇETELERE DEĞİL, HALKA HİZMET”
Bakanlığın alanı yapılaşmaya açtığı imar planlarına karşı, şehircilik prensipleri, planlama temelleri ve kamu faydasına karşıt olduğu münasebetleriyle yürütmenin durdurulması ve iptali talebiyle dava açan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Kent Plancıları Odası İzmir Şubeleri, İzmir Tabip Odası ve İzmir Barosu ortak bir protesto hareketi gerçekleştirdi.
Yıkılan cezaevi alanındaki aksiyona, Kamu İşçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci Personel Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mimar ve Mühendisler Odası’na bağlı şubeler ve Buca Cezaevi Özgürleşirken Platformu temsilcileriyle çok sayıda vatandaş da dayanak verdi. “Buca Cezaevi toprağı betona teslim olmasın, Buca nefes alsın” yazılı pankartın yer aldığı aksiyonda, ”Susma haykır, pak etraf haktır”, “Çetelere değil, halka hizmet” sloganları atıldı. Afet toplanma alanı muhtaçlığını vurgulamak için alana sembolik olarak afet çadırları yerleştirildi.
İZMİRLİLER’E DAVAYA MÜDAHİL OLMA ÇAĞRISI
Ortak basın açıklamasını TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir okudu.
Açıklamada, “Olası bir afet anında kentlilerin inançlı bir formda sığınacağı bir toplanma alanına, beton binaların gölgesinde değil ağaçların gölgesinde nefes alacak rekreasyon alanına, insan hakları açısından kabul edilemez olaylara sahne olmuş Buca Cezaevi alanının geçmişiyle ilgi kurularak halkın ortak muhtaçlığını karşılayacak yeni bir Kültürpark alanına dönüşmesi için İzmir 4. Yönetim Mahkemesi’nin 2022/2696 aslına kayden açtığımız davaya en kısa müddette müdahil olmaya davet ediyoruz” denildi.
“KAMUSAL ALAN HAYATİ BİR GEREKLİLİKTİR”
Söz konusu arazinin yapılaşmaya açılmaması ve yeşil alan olmasına dair talebin seslendirildiği açıklamada şu tabirler yer aldı:
*İzmir’in, Buca’nın yeni bir yapılaşmaya, yeni ticaret alanına gereksinimi yoktur. Mevcut yapı yoğunluğu dikkate alındığında, bu alanın kamusal bir kullanım dışında planlanmasının bilimsel ve teknik açıdan kabul edilebilir hiçbir münasebeti bulunmamaktadır. Bu alanın konut ve ticaret alanı olarak planlanması sonucu oluşacak durumun bölgeye getireceği hiçbir artı olmayacağı üzere, tam aksisi, bölgeyi daha da yaşanmaz hale getireceği ortadadır.
*Bu nedenle alanın park, rekreasyon, toplumsal, kültürel ve gibisi kamusal alan olarak kıymetlendirilmesi hayati bir gerekliliktir. Halk sıhhati, etraf sıhhati ve kent sıhhatinin korunması ve uygunlaştırılması için alana yönelik gerçekleştirilecek olan düzenlemenin, yapılaşmadan fazla, tüm canlıların ortaklaşa kullandığı kentsel bir açık alan istikametinde olması temel problemimiz olmalıdır. Burası kamusal bir alandır ve tekrar kamu faydasını ön planda tutacak bir kullanıma dönüşmesi kamusal bir haktır.
*Kentin ve kentlinin ortak faydasına açıkça alışılmamış olan bu planların altına imza atan ya da bu karara sessiz kalan tüm karar vericilerin asli vazifelerinin kendilerine bu yetkiyi veren kamunun gereksinimleri doğrultusunda hizmet vermeleri gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz.
SOYER: “SARI ÖKÜZÜ VERMEYECEĞİZ”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de “Burası cezaeviydi, bir özel mülkiyet değil, kamu toprağıydı. Cezaevi buradan gittikten sonra kamuya ilişkin olarak kalmak zorunda. Kamu buradan ticaret mi istiyor, konut mu istiyor, sanayi mi istiyor, ne istiyor? Kamu, vicdanı burada yeşil alan istiyor, zeytin istiyor, ağaç istiyor, yeşil istiyor. Münasebetiyle biz bunun sonuna kadar takipçisi ve savunucusu olmaya devam edeceğiz. Hiç kimse kamunun elinden burayı alıp ranta açamaz, açtırtmayacağız. Bu alanı ticarete, endüstriye, ranta reva görenlere asla müsaade vermeyeceğiz. Burası İzmir’in sarı öküzüyse, ona sonuna kadar sahip çıkacağız. Kimse Bucalılar’ın, İzmirliler’in elinden bu araziyi alamaz, vermeyeceğiz” diye konuştu.
BAKANLIĞIN İSTEDİĞİ VE BELEDİYENİN İSTEDİĞİ
Tunç Soyer geçen hafta toplumsal medya sayfalarında, “Bakanlığın yapmak istediği, bizim yapmak istediğimiz” notuyla görseller paylaşmış ve “Tek talebimiz Buca’nın nefes alması” demişti.