N.S. ile R.S. 2005’te evlendi. Çiftçin iki çocukları oldu. Lakin, ikinci çocuğun doğumu öncesi ve sonrası çiftin evliliğinde kırılma yaşanmaya başladı.
Birçok kere eşinden şiddet gören N.S., 2017’de meskeni terk etti ve boşanma davası açtı. Dava dilekçesinde, R.S.’nin, eşini aldattığına dair e-posta yazışmaları ile WhatsApp mesajlaşmaları evraka sunuldu.
Halktv’de yer alan haberde, çiftin boşanmasına karar vermesi istenen mahkemeden, çocukların velayetinin anneye verilmesi istendi. Dilekçede, “Çocuklar için 2000’er lira iştirak nafakası ödesin. Davası N.S. için de aylık 1.500 TL nafaka ödesin. N. S.’ye 300 bin TL maddi 150 bin TL de manevi tazminat ödensin” denildi.
“GÜVEN DUYGUSU ZEDELENDİ”
Davalı R.S. ismine yapılan savunmada kelam konusu tezleri reddetti. ,İstanbul Aile Mahkemesi, yaptığı yargılama sonrası çifti boşadı. Mahkeme kararında özetle, “Davalı, eşinde şiddet uyguladı. Evli bir erkeğe yakışmayacak davranışlarda bulundu. İnanç ve sadakat hissini zedeledi. Ortak hayat sürdürmeleri imkânsız hale geldi” denildi.
“ALDATMA AF KAPSAMINA GİRDİ”
R.S.’nin avukatı kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’ne yapılan müracaatta, evraka sunulan WhatsApp yazışmaları ile e-mail’lerin hukuka karşıt kanıt olduğu görüşü vurgulandı.
İstinaf dilekçesinde, aldatma içerikli WhatsApp yazışmalarının 2013’e ilişkin olduğu kaydedilerek “Bu olaydan sonra taraflar barıştı. Evlilik birliğine devam ettiler. Bu olay (aldatma) da af kapsamında kaldı” sözüne yer verildi.
İSTİNAF BAŞVURUYU KARARA BAĞLADI
İstinaf yapılan başvuruyu karara bağladı. İstinaf Mahkemesi, davacı bayanın “delil” olarak sunduğu ve eşinin kendisi aldattığını ortaya koyan WhatsApp yazışmaları ile e-posta iletilerini, eşin isteği dışında elde edildiği için, “hukuka muhalif delil” olarak kabul etti.
İstinaf, anılan kanıtlar için “hukuka muhalif delil” olarak görse de davacı bayana yönelik şiddet ile aldatmanın, şahit tabirleri ise de sabit olduğuna karar verdi.